Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Life in a small town is boring.
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Belediye binası insanlarla doluydu.
- The town hall was full of people.
Belediye binası 1895 ve 1897 yılları arasında inşa edildi.
- The town hall was built between 1895 and 1897.
Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.
- My wife spends money as if I were the richest man in town.
Kent, büyük bir ordu tarafından savunuldu.
- The town was defended by a large army.